Su Çiçeği Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Su çiçeği; yetişkinlerde de görülebilen ancak çocuklarda görülme sıklığı daha fazla olan, virüs kökenli bir deri rahatsızlığıdır ve su çiçeği tedavisinde kullanılan ilaçlar, hastalığın semptomatik tedavisi amacıyla kullanılmaktadır. Rahatsızlığı bir anda ve tamamen ortadan kaldırmak için, virüs ile savaşabilecek, hemen kullanım, viral nitelikteki bu hastalığı geçirebilecek bir ilaç yoktur ancak belirtilerin hafifletilmesi, çocuğun konforunun sağlanması ve semptomların giderilmesi için kullanılabilecek bir takım ilaçlar ve merhemler elbette mevcuttur.

Önemli: Su çiçeği hastalığı-namı diğer çiçek hastalığı – bebeklik dönemi su çiçeği aşısı ile bağışıklık sağlanabilecek ve geçirilmesi tamamen önlenebilecek bir hastalıktır. Diğer yandan; çocuğunuzun aşılı olmaması ve su çiçeği geçirmesi durumunda, rahatsızlığa kesin çözüm olacak bir ilaç bulunmamasına rağmen, tedavi ve iyileşme sürecinde çocuğu rahatlatacak nitelikte ilaçlar kullanılabileceğinden su çiçeği çok da tehlikeli bir hastalık değildir ancak geçirilmesi durumunda vücuda, sinir uçlarına yerleşen herpes zoster virüsü vücutta pasif olarak uzun yıllar boyunca bekleyerek, ilerleyen dönemlerde zona hastalığı adı verilen ve halk arasında gece yanığı olarak da bilinen, stres ile tetiklenen can sıkıcı bir deri hastalığına yol açabilmektedir. Bu yüzden en ideali bebeklerinizi ve çocuklarınızı zamanında aşılatmaktır.

Su Çiçeği Hastalığının Semptomatik Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

• Ateş düşürücüler: Su çiçeği hastalığı özellikle rahatsızlığın ilk 3 gününde ateş yapabilir. Ateşi düşürmek için, ateş 38 derece ve üstüne ulaşmadığı sürece herhangi bir ateş düşürücü kullanımına da gerek yoktur. Çocuğa sık sık ılık bir duş aldırarak, terlemesi önlenerek ve oda sıcaklığını uygun ısıda tutarak çoğu kez kontrol altına alınabilir ancak daha kuvvetli bir önleme ihtiyaç duyulduğunda, çocuğun boyuna ve kilosuna uygun ateş düşürücü ve ağrı kesici – parasetemol- özellikli şurupların ve ilaçların kullanılmasında genelde hiç bir sakınca yoktur.
• Anti-histaminik Şuruplar: Su çiçeğinin verdiği en büyük sıkıntılardan bir tanesi içi su dolu kabarcıkların deliler gibi kaşınıyor olması. Kaşıntının en iyi ilacı ise şüphesiz ki alerji ilaçları. Zyrtec şurup v.s. antihistaminik ilaçlar sayesinde su çiçeği hastasının cildindeki kaşıntının hafiflemesini sağlayarak hastanın süreci daha konforlu atlatmasına yardımcı olabilirsiniz.
• Kaşıntı Giderici Merhemler: Bepanthol Sendiderm, Travazol krem, Ketoral krem, stilex krem, Pruzon, Fenistil v.s. kaşıntı giderici nitelikteki merhemlerin su çiçeği kabarcıkları üzerine tatbik edilmesi, yine en büyük sıkıntı olan kaşıntı, batma ve karıncalanma hissiyatını hafifleterek hastayı rahatlatacak, semptomatik su çiçeği tedavisinde kullanılan ilaçlardandır.
• Uyuşturucu Kremler: Anestol krem, emla krem gibi cildin belirli bir bölgesini lokal olarak uyuşturan, lokal anestezik merhemlerden kullanarak, kaşıntıyı özellikle de çok şiddetliyse geçici olarak hafifletebilirsiniz.
• Hafif sakinleştiriciler: Bulaşıcı olması sebebiyle su çiçeği yüzünden hem evde tıkılı kalan hem de fiziksel rahatsızlıklar, kaşıntılar v.s. hisseden çocuğunuzun normalden huysuz ve gergin olması son derece normal. Doktorunuzun reçete edeceği ya da tavsiye edeceği, çocuğunuza uygun yatıştırıcı ve sakinleştirici nitelikteki bitkisel ilaçlardan biraz kullanarak ya da sakinleştirici çaylar içirerek çocuğunuzun sinirlerinin ve moralinin düzelmesine yardımcı olabilirsiniz.
• Cildi Yatıştıran Doğal Yağlar: Kantaron yağı , aloe vera jeli v.s. bitkisel jeller ve yağların cildi yatıştırma özelliğinden faydalanabilir, su çiçeği kabarcıkları üstüne ilaç niyetine sürebilirsiniz. Hiç bir işe yaramasa bile plasebo etkisi yapacaktır.

 

Su çiçeği virüsü ile savaşması için özel bir ilaç kullanımına; kronik bir hastalığı sebebiyle sürekli olarak kortikosteroid kullanan, kemoterapi gören veya asprin kullanımı olan çocuklar hariç, hiç bir çocuk için gerek yoktur. Su çiçeklerini koparmaması ve vücudunda ve yüzünde iz bırakmaması için çocuğun daha konforlu olmasını sağlayacak basit ilaçlar dışında herhangi bir tedavi yöntemi kullanmaksızın, 1 ila 2 hafta içerisinde rahatsızlık tamamen kendi kendine ortadan kalkacaktır.